Menzilde sevimli bir kedi, üç dört tane yavrusu var. Sofiler bu minik yavruları karton kutu içinde korumaya almışlar, kutuyu da alt yatakhanenin hemen girişine yerlertirmişler. Yavrulara ara sıra anneleri ara sıra da sofiler bakıyor...
Pazar sabahı kafilelerin köyden ayrılış zamanı.
Herkes alt yatakhaneden eşyalarını toparlıyor. Sofiler gecikmeden kararlaştırılan saatte otobüslerdeki yerlerini alma telaşında.
O da ne ! bir sofi ayakkabılıkların tam orta yerinde uzanmış hala derin bir uykuda. Çevresindeki sesler ve üzerinden atlayarak geçen insanlar onu uyandırmaya yetmiyor.
Bu esnada bizim minik yavru kedilerin de kutularından firar ederek içeriye girdiklerini ve ayakkabılıkların olduğu yerde oynaştıklarını görüyorum. Az sonra arkalarından anneleri de içeriye giriyor. Ben, tam yavrularını aramak için girdiğini düşünürken bizim kedi ne yapsa beğenirsiniz ?
Yavrularından aksi istikamete doğru ilerliyor ve derin uykuda yatan sofinin başına dikilerek ona kendi lisanıyla sesleniyor : Miyavvvv...
O kadar gürültüden etkilenip de uyanmayan bizim sofinin şaşkınlıkla silkinip de fırlayışını bir görmek gerekirdi...